• pek ilginç şeyler çıkabilir aralarından. benim babam mesela okul yıllarında saçı bi tuhaf uzatmış böyle ense ağırlıklı ;tam ankaragücü kalecisi modeli gibi değil ama, yani kaleci-beatles arası tuhaf bi tarz, neyse hadi bunu anlarım. ispanyol paça pantolonlar giymiş,bunu da anlarım. o dönem öyleymiş derim geçerim.

    ama be adam sen o "daldığı denizden aniden çıkan adam" pozunu nasıl verdin? neye güvendin anlamadım ki?? belli ki bi arkadaşına çektirdin bunu, allahını seversen ne dedin ya "kardeş bak şimdi ben dalıyorum,böyle birden ayaklarımla kuma vurup fırlatacam kendimi, kafayı geriye atıcam saçlar savrulsun diye,tam yarı belime kadar sudan çıkınca çekicen beni" mi dedin,nasıl ikna ettin bilmiyorum.

    ayrıca daldığın yerin boyu geçmediği belli oluyo, arkada çocuk var ahahahah.
  • masamin bir ko$esinde daimi olarak bulunan resim de bunlardan biridir. babam vardir resimde pos biyiklar, 2,5-3 santimlik saçlar. ba$ one egik, elde açilmakta olan bir alman $arabi. benimki kadar killi kollar, bej gomlek, beyaz pantalon*. benim gormedigim zamanlarin resimlerinden biridir. 14 aydir gormemi$imdir kendisini. arada sirada krizlere girer bir onun bir de annemin* resmine bakar " siz de geçmi$siniz benim geçmekte oldugum yoldan. bakalim ben hangi çukurlara du$ecek; hangi tumseklerde tokezleyecegim?" derim. sonra 24 saat kulaklarimda yankilanan muzik yardimima yeti$ir. susturur beni. incelemege ba$larim resmi. duru$undaki ufak detaylarin bana o anki halini anlatmasina izin veririm. onu zorlayan yer yer biktiran hayatin elzem oldugunu yeni anlami$ligin aciyla kari$ik, kabulu ve tam bir muammadan ibaret gelecegin dokunulmaz agirligini anlatir duru$u. huzur ve guven verir bana seneler oncesinden ve uzak yerlerden. ikimizin de kalin çerçeveli gozlukleri vardir*. ikimiz de ne oldugunu bilmedigimiz bir $eylere hazirmi$ gibi davranmaktayizdir. kim bilir? belki de zaman geçer birileri benim $imdiki resimlerimden birine bakip bunlari du$unur. benim de $imdiki gibi gozumden bir-iki ya$ suzulur.
  • "ben hiç doğmasaydım da, babam hep orda, o askerlik resminde, o evde patates soyduğu resminde, o ayak parmaklarını içe doğru kıvırıp objektife baktığı resmindeki gibi olsaydı, genç olsaydı, hayatın yükünü bu kadar taşımamış olsaydı, daha mutlu olsaydı" dedirten resimlerdir. o* her ne kadar böyle düşünmese de, iki resim arasındaki 7 farkın ağır bir suçluluk duygusu olup adamın yüreğine çöktüğü resimlerdir.
  • ispanyol paça pantalonlar, uzun favoriler, pürüzsüz bir cilt ve umut dolu gözlerle siyah beyaz bir kagit parcasindan size bakan o yüzün nerede oldugunu merak ettiginiz resimlerdir. yillarin, insanlarin ve acilarin degistirmedigi, hayal kirikligi ve vazgeçmenin ne demek oldugunu bilmeyen bir resimdir o. içiniz bir garip burkulur, o adamla tanismak, hayalleri neler ögrenmek istersiniz. dünyanin bugünkü kadar kötü ve acimasiz olabilecegini düsünmüs müydü hiç ? askinin bir aliskanliga dönüsecegini, bir yerlere sikisip kalmis gibi hissedebilecegini öngörebiliyor muydu acaba ? cok genç, çok umutludur o adam. onunla tanismak, dertlerinizi paylasmak istersiniz. babanin arkadasiniz olma hayalidir belki de o resimlerden size bakan. o da gençtir bir zamanlar, iste bunu kanitlar o fotograf. sizi anlayabilir babaniz, çünkü o da bilir nedir yasamak, sevmek... bir hatirlatmadir.
  • babamın* yeni evlendiği zamanlar. annem babamın eski fotoğraflarına bakıyormuş bir fotoğraf çok ilgisini çekmiş. kendisi babamın bir kızkardeşi olduğunu biliyormuş ama daha önce hiç görmemiş ve o fotoğrafı halamın fotoğrafı sanmış "ne kadar çirkin kadınmış ya" demiş bir daha babamla kız kardeşi hakkında konuşmamış, taa ki halamı görene kadar (tabi görüşme öncesi tırsmış biraz)

    ama bir terslik vardır halam fotoğraftaki şahıs değildir o an annemin aklında şimşekler çakar ve fotoğrafın gizemi bir anda çözülür uzun saçlı babam çok çirkindir ve kadın gibi gözükmektedir.

    babamla olan korkutucu benzerliğim bu fotoğrafı gördükten sonra bendeki saç uzatma isteğini tamamen yok etti bu fotoğraf benden benim çocuğuma geçecek o da saç uzatamayacak nesiller boyunca alacağız önlemimizi.
  • üzerler, hüzün verirler..
    babanın hayallerinden uzaklaştığı, mutsuzlaştığı, sessizleştiği, gülmediği, sönükleşip hayata yabancılaştığı gözlenirse, gözleri ıslatır o resimler.. dalar gidersin ıslanmaya hazırsan, resmin içine girip o olursun, gülen bir gençlik resmindeki gözlerine bakarsın, hayallerinin hayalini kurarsın.. neler bekliyordu.. neler umuyordu.. gençliği ona ne vaadler, ne heyecanlar sunuyordu.. o vaadler, hayaller nerelere gitti.. şimdi bakan gözler o gözler mi? yoksa susan gözler mi? hayatı o zaman hayalini kurduğu hayattan uzaklaştı mı?
    o olursun.. baban olursun bir an.. ve tüm bu o oluş süresince aldığın cevaplardan hoşlanmazsan, sevmezsin babanın gençlik resimlerini.. halbuki ne güzel bakarlar.. ne hayat dolu.. ne kadar genç.. ne kadar herşey..
    ne kadar baba.. ne kadar babam.. ne kadar babacığım..
  • baba hayattayken albümlerin birinci sayfasında duran; en son ne zaman bakıldığı hatırlanmayan baba öldüğünde çerçevelenen, yatağın başucuna konulan fotolardır.. hayatın renkli, fotoların siyah beyaz olduğu yıllarda çekilmişlerdir. eski fotoğraflarınız renklendirilir denilen fotoğrafçılara asla teslim edilmemelidir.
  • zat-i alime her daim huzunlenme gudusu a$ilayan fotolardir. insan bunlara baktikca kendini, varsa karde$lerini, gecmi$i, gelecegi, her $eyi bir anda du$unur, anlamaya cali$ir.
  • gecmisinde saci olan babalara saclari hatirlatildiginda hep "annen yoldu"cevabi alinir
  • yıllarca süren baba oğul uzun saç muharebelerini sonlandıran barış anlaşmasıdır.

    edit: sadece ateşkes anlaşmasıymış
hesabın var mı? giriş yap